Giriş Yap

veya Üye Ol

Giriş Yap

veya Üye Ol

Üye Girişi

Bir hesabınız mı var Giriş Yap

Bir hesabınız mı var Giriş Yap

Kişisel verileriniz, Kvkk Metni kapsamında işlenmektedir. “Kayıt Ol” butonuna basarak Üyelik Sözleşmesi’ni okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.

İki Nehir Arasındaki Tarih

İki Nehir Arasındaki Tarih

Ülkemizde eşi benzeri olmayan, her ilinde farklı bir tarih , din, dil, kültür ve gelenek yaşatacak ve bizlere farklı heyecanlar sunacak olan Güneydoğu Anadolu Bölgesinde unutulmaz bir yolculuğa hazır mısınız? İlk uygarlıkların temeli bu bölgede atılmış , Fırat ve Dicle Nehirleri de bu uygarlıklara can suyu olmuştur. İki nehir arasında kalan bereketli, uçsuz bucaksız Mezopotamya Ovası ise adeta gece ayrı gündüz ayrı şölen yaşatmak için bizleri karşılar. Farklı medeniyetlerin oluşturduğu kültürel zenginliğin yanısıra yöre insanının sahip olduğu manevi zenginlik de sizleri büyüleyecek. O halde bu benzersiz doğal güzelliklere, tarihe, kültürlere tanıklık etmek için gezimize başlayalım. İlk durağımız heybetli Toros Dağlarının eteğine kurulmuş olan Adana. Sokaklarında mis kokulu narenciye (turunç) ağaçlarının bulunduğu ilimizden , Türkiye’nin en yüksek saat kulesi Büyük Saat’i , Dünyanın en eski köprülerinden olup hala kullanılan Taşköprü’yü , Orta Doğu ve Balkanların en büyük camilerinden biri olan Sabancı Merkez Camisini görmeden ayrılmıyoruz. İkinci durağımız ise kültür ve lezzetin iç içe geçtiği , mezeleriyle ün yapmış Hatay. Unesco Dünya Barış Kenti Hatay’da birçok mitolojik hikayeye ev sahipliği yapmış Asi Nehrini , Hristiyanlığın yayıldığı ilk mağara kilisesi olan St. Pierre Kilisesi’ni, dünyada,1.sirada yer alan Mozaik müzesini ve Anadolu’nun ilk camisi olan Habib-i Neccar Camisini görüyoruz. Hatay’ın ardından rotamızı yeryüzünün en zengin mutfağına sahip Gaziantep’e çeviriyoruz. Baklavasından katmerine , katmerine kebabına,küşlemesine , beyran çorbasına, yuvalamasina ve birçok yöresel lezzetinin tadına bakma şansına sahip oluyoruz. Tahmis Kahvesinde içeceğiniz Menengiç Kahvesinin tadı , mistik sokakların büyüsü, Gaziantep evlerinin bozulmamış dokusu , baharat kokan çarşıları , kahramanlık öykülerinin anlatıldığı kalesi hafızalarımızdan silinmeyecek. Bu güzelliklere yenilerini eklemek için Peygamberler ve müze şehri olarak bilinen Şanlıurfa’ya gidiyoruz. İlk buğday tarımının yapıldığı bu topraklarda gören herkesi hayrete düşüren Göbeklitepe’yi görüp , büyülenenler kervanına katılıyoruz. Konik kubbeli Harran evleri, Balıklı Göl , Ayn-ı Zeliha Gölü , Rızvaniye Camii, Mevlid-i Halil Külliyesi ve Gümrük Hanı gün içerisinde görebileceğimiz güzelliklerden bazıları. Urfa’nın ardından bizleri kendine hayran bırakacak hoşgörü şehri Mardin’e gidiyoruz. Abbaralar arasından Mezopotamya’nın başkenti Mardin’i keşfediyoruz. Zinciriye Medresesi, Kasimiye Medresesi , Abdüllatif Camii, Mardin Müzesi, Ulu Cami ve Meryem Ana gördükten sonra günün yorgunluğunu Mezopotamya Ovasına karşı kakuleli kahvelerimizi içerek atıyoruz. Bereketli ovası , renkli sokakları, badem şekeri, Süryani şarabı, telkârisi ve misafirperver halkıyla GAP Turlarının vazgeçilmez durağı Mardin’e istemeyerek de olsa veda ediyoruz. Bir sonraki durağımız, Dünyanın en uzun 2. Surlarına sahip olan Diyarbakır. Dört ayaklı minareyi , Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Hevsel Bahçelerini, On gözlü köprüyü, Gazi Köşkünü, Hasan Paşa Hanını ve Cahit Sıtkı Tarancı müze evini gezerek Diyarbakır programımızı tamamlıyoruz. Diyarbakır’ın ardından yolculuğumuz başka bir diyara, Kommagene Krallığının hüküm sürdüğü Adıyaman’a devam ediyor.  Krallığın serüvenini öğrenmek Nemrut Dağına çıkıyoruz. Güneşin batışını Kommagene Kralı Antiachos eşliğinde izliyoruz. Kralların ve tanrıların devasa taş heykellerini yakından görüp hikâyelerini öğrendikten sonra , ters laleleriyle meşhur Adıyaman’da konaklıyoruz. Son durağımız ise , dondurması , biberi ve tarhanasıyla meşhur Kahramanmaraş. Kurtuluş Savaşı’nda Fransız işgaline karşı direnişi ile tanınan Maraş’ta kapalı çarşıyı gezerken , yöreye özgü ahşap oymacılığı, yemenicilik gibi el sanatlarının örneklerini görüp, doya doya alışveriş yapabiliriz.

Gidenin dönmek istemeyeceği, gitmeyenin ise heyecan ve merak içinde olacağı bu topraklarda sizler de Hititlerden Osmanlıya uzanan kültürel miras listesini gözlemlemek, yöresel lezzetlerini tatmak, geleneksel eğlenceleri ile eğlenmek istiyorsanız rotanızı mutlaka yukarı Mezopotamya’ya (Güneydoğu Anadolu) çevirmelisiniz. Siz de bu keyifli bölgeyi gezmek isterseniz BELLİMA TUR ayrıcalığı ile İzmir Çıkışlı BÜYÜK GAP DOĞU ANADOLU TURLARI veya İzmir Çıkışlı Otobüsle GAP TURLARI seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.


Yorumlar

Yorum Yap